Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yaklaşık 3 saat süren bir ziyarette bulundu. Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Selahattin Demirtaş ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) eski Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’yı ziyaret ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, ikilinin hem sağlıklı olmaları hem de Türkiye’nin sorunlarını yakından takip etmelerinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Selahattin Demirtaş’ın sivil siyasetin öncüsü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın Türkiye’de herkesin huzur ve mutlu yaşamasını arzu ettiğini ifade etti.
Konuşmasının devamında görevlerinin yeni bir siyaset dilini Türkiye’yi egemen kılmak olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de bütün arkadaşları, bütün yurttaşları, bütün dostların huzur içinde yaşamasını, sağlıklı yaşamasını, barış içinde yaşamalarını, düşüncelerini özgürce dile getirmelerini arzu ettiğini belirtti.
“DEMOKRASİLERDE BU KAÇINILMAZDIR”
Demirtaş ile Türkiye siyaseti hakkında konuştuklarını aktaran Kılıçdaroğlu, kendisiyle dünya siyasetini konuştuğunu belirterek, yeni bir siyaset diline ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha yineledi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını istemediğini belirterek, düşünceyi saygıyla karşıladıklarını ve kendilerinin düşüncelerine katılırız veya katılmayız ama bir kişinin düşüncelerini ifade etmesinin son derece değerlidir ve demokrasiler için kaçınılmaz bir konu olduğunu sözlerine ekledi.
YURT DIŞINA BEYİN GÖÇÜ
Gençlerin yurt dışına gidişleriyle ilgili Demirtaş ve Kozağaçlı’nın kaygılarını dile getirdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, gençlerin yurt dışına gitmeleri, geleceklerini yurt dışında aramaları gerçekten kaygı verici bir olay olduğunu belirterek Türkiye’nin bu sorunu çözmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Gençlerin, ‘Ev alamayız, araba alamayız, düşüncelerimizi ifade edemiyoruz’ gibi gerekçelerle başka beklentiler içine girdiğini ve Türkiye’nin, en değerli varlıklarını kaçırdığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve Kozağaçlı’nın bu konudaki kaygılarını dile getirdiğini ifade etti.
“SAYIN DEMİRTAŞ’IN İÇERİDE TUTULMASINI ASLA DOĞRU BULMUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinden sonra konuşulmaya başlanan normalleşme sürecine ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin demokratikleşmediği sürece normalleşemeyeceğini, normalleşmenin temel koşulunun demokratikleşme ve düşüncelere saygı olduğunun altını çizdi.
Kılıçdaroğlu, normalleşme süreciyle ilgili yaptığı konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasıdır. O zaman zaten normalleşme olur. Ama siz hala otoriter yapıyı sürdürür ve bu otoriter yapıyı güçlendirmeye kalkarsanız zaten demokratikleşme olmaz.
Yani işin özünde demokrasiyi bütün kurumlarıyla, düşünceleriyle, kurumlarıyla dile getirmek ve bunları yaşatmaktır. Eğer bunlar olmazsa zaten demokrasi dediğimiz şey gelişmez. Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum.”